MS. 3.yüzyılda Yerel Elit, Arkhon ve Rahibin Kamu Görevleri
- Zerrin Avan
- 6 saat önce
- 3 dakikada okunur
Konuralp. Kent.
Yazan: Sanat Tarihçisi Zerrin Avan
Giriş

Bir yurttaşın görevlerini ve erdemlerini onurlandıran bir yazıttan anlaşıldığı üzere; MS. 3.yüzyılda, kent kimliğinin hem Roma dünyasına bağlı olduğunu hem de Yunan geleneklerini koruduğunu gösteren kabile sisteminin varlığı söz konusudur. Bu yazıt bize Konuralp’in MS 3. yüzyılda;
güçlü bir kabile sistemi,
etkin bir elit sınıfı,
imparator kültüyle uyumlu dinsel ve politik yaşamı olduğunu,
ve yerel-bölgesel kimliği Roma dünyasıyla bütünleştiren bir kent yapısına sahip bulunduğunu gösteriyor.
Yazıt
Yazıt 1.KISIM
Uğurlu olsun! [O,] yurtsever, her işinde dürüst, gymnasiarchos’luğu görkemli biçimde, agoranomos’luğu dikkat çekici şekilde, grammateus’luğu seçkin bir şekilde, zeytin gelirlerinden sorumlu hazinecilik görevini, en büyük yöneticiliği onurlu biçimde yerine getirmiş, imparatorların kendilerini ve kutsal ordularını defalarca yolcu etmiş, ve anavatana birçok başka görev ve hizmeti yerine getirmiş olan Kl(audios) Tineios Asklepiodotos.
Yazıt, bir elit yurttaşın (Klaudios Tineios Asklepiodotos) kamu görevlerini ve dini rolleri sıralayarak ona şeref veriyor. Metnin başındaki ἀγαθῇ τύχῃ (“uğurlu olsun / iyi talihle”) tipik bir giriştir.
Onurlandırma yazıtında kişinin başarıları anlatılıyor. “Agathēi Tykhēi” ile başlamak, bu onurun ve kişinin kariyerinin tanrıça Tykhe’nin desteği sayesinde gerçekleştiğini ima eder ve aynı zamanda yazıtın kendisi de Tykhe’nin gözetiminde “uğurlu bir eylem” sayılıyor.
"Birinci arkhon” ve Zeus Olympios’un rahibi;
Klaudios Tineios Asklepiodotos
Bir yurttaşın görevlerini ve erdemlerini onurlandıran bu yazıttan anlaşıldığı üzere; yerel elitler, hem idari hem dini hem de kültürel sorumluluklar üstlenerek kentle imparatorluk arasındaki bağı kuruyordu.
Yazıtta onurlandırılan kişi Klaudios Tineios Asklepiodotos'tur. Onun sırasıyla yürüttüğü görevler:
Gymnasiarchos → gençliğin eğitiminden ve atletizmden sorumlu.
Agoranomos → çarşı-pazar düzeninden sorumlu.
Grammateus → yazman / sekreter.
Argyrotamias → kent gelirlerini yöneten hazineci (özellikle zeytin gelirlerinden).
Archē megistē → en yüksek yöneticilik.
Ayrıca imparatorların ordularını karşılama ve uğurlama görevi de var.
Asklepiodotos’un gymnasiarchos, agoranomos, grammateus, hazine sorumlusu, birinci arkhon ve Zeus Olympios’un rahibi gibi görevleri, hem dinsel hem de sivil sorumlulukların bir arada olduğunu ortaya koyar.
Bu yazıt, Konuralp’in (Prusias ad Hypium) 3. yüzyılda:
Agora + Gymnasion + Zeus Olympios Tapınağı + Tiyatro gibi yapılarıyla tam bir polis kimliği taşıdığını,
Ekonomisinin zeytin gelirlerine dayandığını,
Kültürel hayatında şenlikler ve imparator kültünün öne çıktığını,
kanıtlıyor.
Uyum Birlikleri - Kabile Örgütlenmesi
Epigrafik veriye göre, Prusias ad Hypium'da hem "Birinci arkhon” (Antik Yunan kentlerinde en üst düzey sivil idare görevlisine verilen unvan - modern: Belediye Başkanı) hem de Zeus Olympios’un rahibi Kl(audios) Tineios Asklepiodotos'un yönetiminde 8'den fazla kabile vardı;
Sebastene
Thebaide
Germanike
Faustiniane
Sabinian
Dionysiade
Tiberiane
Prusiade
Hadriane
Megaride
Iuliane
Antoniane.
Hem kentin siyasi bütünlüğünü hem de çok katmanlı kimliğini (Yunan köken + Roma aidiyeti) simgeleyen bu uyum birlikleri, "Kabile sistemi" doğrudan Yunan polis yapısından gelen bir kurumdur; bu sistem, kentin köklerinin Yunan geleneğini sürdürdüğünü kanıtlar. Kabile adlarında imparatorluk ailesine (Sebastene, Hadriane, Antoniane, Faustiniane, Iuliane vb.) yapılan göndermeler, Roma’ya sadakatin güçlü bir sembolüdür. Ayrıca kabile başkanlarının da birlikte anılması, kentin birlikte yönetildiği ve “uyum”un özellikle vurgulandığını gösteriyor. (Kaynak: Walter Ameling,1985)
Sonuç
Bu yazıt, Konuralp’in (Prusias ad Hypium) sadece bir antik tiyatro veya arkeolojik alan olmadığını, aynı zamanda toplumsal örgütlenmeye sahip, Agora + Gymnasion + Zeus Olympios Tapınağı + Tiyatro gibi yapılarıyla canlı bir şehir olduğunu kanıtlıyor. İmparatorlarla doğrudan ilişki, kabile düzeni, dinsel görevler ve yerel elitlerin onurlandırılması; Prusias ad Hypium’un Roma İmparatorluk kültü ile entegre olduğunu ve elitlerin bu süreçte prestij kazandığını ortaya koyuyor. Yerel elitler, kent içi görevlerle imparatorluk düzeyindeki sorumlulukları birleştirerek, hem Roma’ya sadakat hem de şehirlerine hizmet üzerinden prestij kazanıyordu. Kent kimliğinin hem Roma dünyasına bağlı olduğunu hem de Yunan geleneklerini koruduğunu gösteriyor.
Kaynak
Walter Ameling, 1985, Prusias ad Hypium
Yorumlar