top of page
konuralp150915.png

Homeros'un Afrodit'e Yazdığı İlahi ve Hamadryadlar

Güncelleme tarihi: 5 gün önce

Yazan: Zerrin Avan, Sanat Tarihçisi



ree

Antik Yunan’ın en önemli ozanı Homeros, Afrodit'e yazdığı ilahide, orman ağaçlarına hayat veren periler Hamadryadlar hakkında şöyle der:


"Onlarla birlikte, doğdukları anda topraktan meşe veya çam ağacı, dağların arasında çiçek açan güzel bir ağaç çıktı. Ve sonunda ölümlerinin zamanı geldiğinde, her şeyden önce o güzel ağaçlar kurur; etraflarındaki kabuklar kurur, dalları düşer; ve bununla birlikte ruhları güneş ışığını terk eder." + (1)

“Hymn to Aphrodite” (Afrodit’e İlahi)

Afrodit, soyların nasıl oluştuğunu anlatırken orman perileri Hamadryadlardan söz eder. Nympha / Nymphe (Νύμφη) mitolojide çok geniş ve çok katmanlı bir figürdür. Sözlük anlamıyla “genç kadın, gelinlik çağındaki kız” demektir, ama antik mitlerde yarı-tanrısal, doğa ruhu anlamında kullanılır. Yani tanrıça kadar yüce ve ölümsüz değiller; insandan üstün, doğaya bağlı ruhlardır. Çoğu kez güzellik, doğurganlık ve gençlik ile ilişkilendirilir. Dryadlar / Hamadryadlar: Ağaç nympheleri. Hamadryad, bağlı olduğu ağaçla birlikte yaşar ve ölür.


Bu ilahi, Afrodit’in gücünü ve insanlarla tanrıların ilişkisini anlatırken aynı zamanda doğadaki canlılığın kutsallığını da vurguluyor. Homerik İlahiler (Homeric Hymns) başlığı altında toplanan şiirlerden biridir. Kimlikleri bilinmeyen şairler tarafından Homeros üslubunda yazıldıkları için “Homerik” denir.


Antik Yunan inancında Hamadryadlar, ağaçlarla doğan ve ağaçlarla birlikte ölen ruhlardır. Homeros, Hamadryadların doğduklarında bir ağaçla —meşe ya da çam gibi— birlikte ortaya çıktıklarını söylüyor. Yani onların varlığı doğrudan ağacın yaşamıyla bağlantılı ve ağaç yeşerip büyüdükçe perinin ruhu da onunla birlikte gelişir. Ağacın kuruması, dallarının düşmesi Hamadryad’ın da ölümü demektir. Böylece perinin “güneş ışığını terk etmesi” yani ölüler diyarına gitmesi gerçekleşir.


Yunan mitolojisinde dryadlar ve özellikle hamadryadlar, ağacın içinde yaşayan ruhlardı. Bu düşünce, ağaçla insan ruhunu özdeşleştiren çok eski bir inancın mitolojik biçimidir. Tanrılara adanmış ağaçlık alanlarda tapınaklar inşa edilmeden önce doğrudan ağaçların etrafında ibadet edilirdi.



Hamadryadlar

Homeros'un Afrodit'e Yazdığı İlahi ve Hamadryadlar ile ağaçla insan ruhunu özdeşleştiren çok eski bir inancın mitolojik biçimi ilahi şeklinde tasvir edilmiştir.


“Hama-” (birlikte) + “Dryas” (ağaç) kökünden gelir. Yani “ağaçla birlikte yaşayan” dır.


Antik Yunanlılar doğa ile insan arasındaki bağı ruhsal bir varlık aracılığıyla açıklıyor. Her ağaç bir canlı, hatta bir tanrısal varlıkla özdeş görülüyor.


Homeros, ağaçları yalnızca bitki olarak değil, içinde ruh taşıyan varlıklar gibi görür. Bu da hem mitolojik bir öğretiyi hem de ekolojik bir duyarlılığı yansıtır.


Homeros

Araştırmacılar Homeros'u MÖ 8. yüzyıla (yaklaşık MÖ 750 civarı) tarihlendirirler. İlyada ve Odysseia destanlarının şairidir.


Doğum yeri konusunda kesin bilgi yoktur. İyonya şehirleri (Smyrna/İzmir, Chios/Sakız Adası) en güçlü adaylardır. “Kör ozan” olarak anılır, fakat bu muhtemelen şairlerin ilahi esin kaynağıyla ilişkilendirilmesinden gelen bir mitolojik özelliktir.


Homeros’un destanları yazıya geçirilmeden önce sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılmıştır ve Batı edebiyatının en eski ve en etkili eserleri kabul edilir. Yunan dünyasının tanrılarını, kahramanlarını, değerlerini ve toplumsal yapısını aktaran başlıca kaynaklardan biridir.


Aiskhylos, Sofokles, Euripides gibi tragedya yazarlarından Roma edebiyatına, Rönesans’tan modern edebiyata kadar Homeros etkisi sürmüştür. Resim, heykel, opera ve sinemada Homeros’un destanları sürekli işlenmiştir.




Yazan: Zerrin Avan



Kaynak:

[1] Loeb Classical Library 496: Homeric Hymns, Homeric Apocrypha, Lives of Homer, çev. M.L. West, 2003 (Yunanca–İngilizce)




Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • Pinterest
bottom of page