top of page
konuralp150915.png

Dionysos'a Tapınma: Dionysos/Bacchus kültü

Güncelleme tarihi: 16 Oca

Yazan: Zerrin Avan


Şarap tanrısı Dionysos, antik dünyanın her yerinde tapınılan bir tanrıydı ve onun şerefine sayısız festival düzenlendi. En dikkat çekenler Büyük ve Küçük Dionysia, Liberalia ve Bacchus'tü. Burada tüm katılımcılar en çılgın eğlencelere ve serbestliğe özgürce dalmışlardı.


BACCHUS. (Vatican, Rome.)
BACCHUS. (Vatican, Rome.)

Şarap Tanrısı Bacchus’a Adanan Ritüeller ve Şenlikler Üzerine

Şarap, bereket ve coşkunun tanrısı olan Bacchus

Bu festivaller arasında en dikkat çekenler, Yunan dünyasında kutlanan Büyük Dionysia ve Küçük Dionysia ile Roma dünyasında düzenlenen Liberalia ve Bacchanalia şenlikleridir. Bu şenliklerde, katılımcılar şarap, müzik, dans ve tiyatro gösterileri eşliğinde kendilerini özgürce ifade eder, sosyal sınıf ve cinsiyet ayrımlarının geçici olarak ortadan kalktığı bir atmosferde coşkuyu deneyimlerdi. Bu ritüeller, sadece eğlence amacı taşımamakta, aynı zamanda Dionysos’un yaşam-ölüm-yeniden doğuş döngüsünü simgeleyen doğası ile bireyin ruhsal dönüşümünü sağlayan dini bir deneyim olarak da anlamlandırılmaktadır.


Bu bağlamda, Dionysos / Bacchus’a adanan şenliklerin, antik dünyanın sanatsal ve kültürel gelişiminde, özellikle tiyatronun doğuşunda ve sosyal yapının ritüel yoluyla yeniden inşasında önemli bir rol oynadığı söylenebilir.


Bacchus’un Doğurganlık ve Bereket Tanrısı Olarak Övülmesi: Virgil’in Şiiri

“Bacchus, sana ilahi ilahilerle sesleniyorlar,

Ve heykellerini yüksek çam ağaçlarına asıyorlar:

Bu yüzden her gülen üzüm bağı bollukla doluyor,

Derin vadiler ve eğimli tepeler boyunca;

Tanrı güzel yüzünü nereye eğse,

Zengin bahçeler daha da lezzetli meyveler lütfediyor.

O halde Bacchus’ün övgülerini layıkıyla söyleyelim,

Ve kutsal kekler ve tepsiler getirelim,

Boynuzlarından sürüklenen kurban keçiler son nefeslerini versin,

Ve kutsal ateşin önünde fındık şişlerinde kızartılsın.”


“Gel, kutsal baba, lezzetli salkımlarla taçlanmış,

Burada senin saltanatının tüm zenginlikleri bolca mevcut;

Her tarla kızaran sonbaharla dolu,

Ve derin dalgalarda senin için köpüren şarap akıyor.”

Virgil (Warton’ın ingilizce çevirisi üzerinden). (1)


Virgil’in bu dizeleri, Bacchus’un (Dionysos) doğurganlık, bereket ve şarapla ilişkilendirilen çok yönlü tanrısal kimliğini vurgulayan önemli bir metinsel kaynaktır. Şiirde, Bacchus’a adanan ilahiler ve ritüeller aracılığıyla tanrının bolluk, doğanın yenilenmesi ve tarımsal üretkenlik üzerindeki etkisi kutlanmaktadır. Bacchus’un üzüm bağlarının bereketini artıran, vadilerde ve tepelerde bolluk yaratan bir tanrı olarak betimlenmesi, onun doğaya hükmeden ve doğurganlığı destekleyen ilahi bir figür olduğunu ifade etmektedir.


Şiirin ilk kısmında,

Bacchus’a ilahilerle seslenilirken, tanrının heykellerinin yüksek çam ağaçlarına asılması dikkat çekicidir. Bu betimleme, Bacchus’un doğayla bütünleşmiş bir tanrı olduğunu ve onun kültünün doğanın unsurlarıyla doğrudan bağlantılı ritüellerle sürdürüldüğünü gösterir. Çam ağaçlarının seçilmesi, Bacchus kültünde sıkça kullanılan bir sembol olan thyrsos’un uç kısmındaki çam kozalağı ile de doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda, tanrıya olan adanmışlık, doğanın ritüel nesneler yoluyla kutsanmasıyla somutlaşır.


Şiirin ikinci kısmında,

Bacchus’un bereketin ve mevsim döngüsünün tanrısı olarak kutlandığı görülür. “Her tarla kızaran sonbaharla dolu” ifadesi, onun etkisiyle sonbaharda bağbozumunun zengin bir hasat mevsimine dönüştüğünü sembolize etmektedir. Bacchus’un şerefine yapılan kurban törenleri de dönemin dinsel uygulamalarına dair önemli bir referanstır. “Boynuzlarından sürüklenen kurban keçiler”, Bacchus’a adanan ritüellerde sıkça görülen hayvan kurbanlarının bir göstergesidir. Keçi, Dionysos mitolojisinde önemli bir figür olup, aynı zamanda antik Yunan ve Roma şenliklerinde (özellikle Bacchanalia ve Dionysia festivallerinde) kullanılan sembolik bir hayvandır. Keçi, şarabın doğuşuyla ilgili efsanelerde de yer alır; bazı mitlere göre üzüm bağlarına zarar veren keçiler, Dionysos’un öfkesini yatıştırmak için kurban edilmiştir.


Son olarak, Bacchus’un “lezzetli salkımlarla taçlandırılmış” ve “şarap akan derin gelgitlerde hüküm süren” bir tanrı olarak tasvir edilmesi, onun sadece doğurganlık ve bereket tanrısı değil, aynı zamanda bireylerin coşku, keyif ve esriklik yoluyla tanrısal bir deneyim yaşamasını sağlayan bir figür olduğunu da ortaya koyar. Bu betimleme, Bacchus’un etkisinin hem fiziksel hem de ruhsal düzeyde yaşandığını ve onun kültünün bireyin doğa ile olan bağını güçlendiren bir araç olarak görüldüğünü vurgulamaktadır.



Bacchus’un İkonografisi Üzerine

Bacchus (Yunan mitolojisinde Dionysos), antik sanat eserlerinde ve edebi kaynaklarda genellikle doğayla olan yakın ilişkisini simgeleyen unsurlarla birlikte betimlenir. Sıklıkla başında sarmaşık veya üzüm yapraklarından yapılmış bir taç taşıyan, elinde ise sarmaşıklarla çevrili ve uç kısmında çam kozalağı bulunan ritüel değneği thyrsos ile tasvir edilir. Bacchus’un bu ikonografik özellikleri, onun şarap, bereket ve doğanın döngüselliği üzerindeki egemenliğini sembolize etmektedir.


Bacchus, ayrıca mitolojik anlatılarda ve görsel sanatlarda, panterler veya leoparlar tarafından çekilen bir arabada seyahat eden yakışıklı ve genç bir tanrı olarak da resmedilir. Bu betimleme, onun vahşi doğayı kontrol eden ve doğanın enerjisini yönlendiren bir figür olarak görülmesini ifade eder. Panterler ve leoparlar, Bacchus’un doğa üzerindeki hakimiyetini ve aynı zamanda vahşi, esrik coşkunun temsilini güçlendiren semboller olarak önemli bir yere sahiptir.


Bu ikonografik unsurlar, Bacchus’un hem bireysel keyfi ve özgürlüğü simgeleyen hem de doğanın bereketini ve yenilenmesini temsil eden çok yönlü bir tanrı olarak konumlanmasını sağlamıştır.


Virgil’in dizeleri

Bacchus’un doğanın döngüselliğini, bereketi ve coşkuyu simgeleyen çok yönlü tanrısal kimliğini ortaya koyar. Şiirde yer alan ritüel unsurlar, antik dünyanın Bacchus kültüne olan bağlılığını, bu kültün sosyal, tarımsal ve dini yaşam üzerindeki derin etkisini göstermektedir. Bu tür betimlemeler, Dionysos/Bacchus kültünün sanattan edebiyata kadar geniş bir alanda etkili olduğunu ve bu kültün doğanın ritmine dayalı bir yaşam felsefesini teşvik ettiğini kanıtlamaktadır.



Kaynak:

1 - H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome, s.183







Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • Pinterest
bottom of page